26 Nisan 2014 Cumartesi

İntiharın Arka Bahçesi.


o güzelim dallar
eksik kalmış ömürleri taşır
köy yollarında

geride kalan
kız kardeşlerin hatıratını karaya boyayan
derin kuyularda serin
dipsiz suskudur-ah
sönmüş yıldıza benzer gökyüzünde

intihardır,
en çok kız kardeşlerde açar kederi
sonra
yüzyıllarca sürer sonbahar
dal tütün tütün kokar
baharın adı kalır
solar,
kız kardeşler.



Çağdaş Ünbal

19 Nisan 2014 Cumartesi

Baharın Bıraktığıdır.


sönmüş bir yanardağ hatırasıdır
şimdi yüreğim

ve yaz
ansızın dönünce köşeyi
çatlayamamış tohum gibi
kendimi tüketmede buluyorum çareyi

ömrüm diyorum
düşük yaptı yokluğundan

oysa
bir keresinde/
bir günde geçmiştim
sulu boyalı mevsim tablolarından

yorulurum sanmıştım,
durulurmuşum meğer.



Çağdaş Ünbal

13 Nisan 2014 Pazar

Kırılan Rüzgâra Ağıt


içimde soluklanan
ve uzakların yorgunu yel;
incecik sızıma,
gördüğüm rüyaya ant-ile

sabahları keder emzirir ay
misal çatlayan tohum,
ölüme kalan ramak
gelir bende anlam kazanır-
eklem yerlerinden kanatıp hayatımı
dağa düşmüş gün ışığına baktırır
sonra ah derim
ah
köşe başları
balkon çiçekleri
ve çocuklar
ve dağ olmanın derin kederi
ah bir ayaklansa yel
mızıkasına dağın/üflese
dağılsa kederi/yağmur olup düşse
-çünkü annem
yağmurda edilen duanın hikmetine
dağ nedir
keder nerede gizlenir
ve yel/
niye kırılır bilmezken inandırdı beni-
ah derim
ah
dağılsa yüreğimin rüzgâr kırığı
eteklerimde yağmur biriktirsem
yol yorgunu bir dağ gibi.




Çağdaş Ünbal


10 Nisan 2014 Perşembe

Oldukça Kısa Roman


Bizim kız, bizim kızın arkadaşı bir de bizim kızın arkadaşının bir arkadaşı bağa bahçeye çıkmışlar baharın bir günü. Hava da pek güzelmiş. Takmışlar gözlükleri karartmışlar cağnım güneşi-vurmuşlar deklanşörün gözüne gözüne. Sonra bizim kız demiş ki; çay içek. Aman şeker bi utanmış bi utanmış sorma bacım. Erimiş gitmiş.



Tüttüren Kartal

4 Nisan 2014 Cuma

Çapraz Radikal Bağlar


Cuma.

Pozisyon kaleye vurmayı gerektiriyorsa pozisyona haksızlık etmenin anlamı yok, vuracaksın. Hem bu forvet olmanın verdiği rahatlıktır. Kimse "niye pas vermiyon la" tarzından çıkışlar yapmaz. Sen de topa küfreder, elinle yüzünü kapar ya da en fazla özür diler oyuna devam edersin.

Top ayağımda kale karşımdaydı. Biraz kavisli ve yeterince sert vurabilirsem topun filelerle buluşmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Kesin gözüyle bakılan bir durumda aksini yapıp marjinal oynamanın alemi yok. Kelimelerle ifade edebildiğimden daha iyi bir vuruş yapmıştım. Sağ ayağımı yere koyduğum an topun gidişini izlemeyi erteledim. Sanıyorum bazı bağlarım kıskançlık yapıyordu. Kendimi yeşil halının kokusuna bıraktım. Fakat bu öyle basit bir bırakış olmadı. -Dünyanın en derin kuyusunda mahsurum ve kilometrelerce öteden sağır bir çoban geçiyor.-  Bağlarım bu inlemeden oldukça memnundular.

Halı sahada böyle durumlarda yapılması gereken klasik hareketler bir bir icra edildi. Buz konup kenara alındım. İlk anki acısı kalmamıştı. Yoldan geçen çoban da sağır değilmiş galiba.

Acil- Doktor sağ bacağımdan nabız aldı. İlk kez ayaktan nabız alındığını görüyordum. Doktor hayretimden oldukça uzak, reçeteye bir şeyler karalamak ile meşguldü. Hızlı ve emin şekilde ağrı kesici krem ve bandaj yazıp acil doktoru olmanın vakurluğunda diğer hastalara yöneldi. Bandajı sarınca ilk haline göre daha iyiydim.

Cumartesi

Yataktan çıkarken sağ ayağımın üzerine basamıyordum. Uzatmaya lüzum yok, o gün iki defa düştüm. Sonra radikal kararlar aldım. Çünkü müsaittim.

Zaten insan radikal kararlar alacaksa canının yandığı zamanı seçmeli. Böylelikle hırs yapıp aldığı kararları uygulayabilir.

Alınan radikal kararlar ayağıma daha iyi gelmişti sanki. Sonra tekrar düştüm. Yalnızlığıma sövdüm. Tamam fiziki olarak yanımda olmayabilirsiniz de insan böyle durumlarda hassas oluyor aq. Bi ses arıyor bi destek falan. Neyse aldım radikal kararı, sardım ayağı, uzattım sehpaya.

Perşembe

Mr sonuçları geldi. Bugün dinlensin yarın koşabilir gibi bi replik beklemiyordum, kabul. Fakat "ameliyat olman gerekir" nedir lan. Doktor ön çapraz bağlarımın birbirinden ayrıldığını söyledi. Yerinde bir hareket olmuş dedim, gülümsedi. Radikal kararlar aldığımı biliyor olmalıydı.

Şimdi bankta oturuyorum. Telefonumun notlar kısmına bir sonraki acı verici olay sonrasında sigarayı bırakma kararı almam gerektiğini yazdım. Bahtiyarım.

Bu arada top filelerle buluşmadı. Takım mağlup oldu.

Sonuçta; yırtık çapraz bağ, mağlubiyet ve bir poşet dolusu radikal kararla -olmayan futbol hayatıma son veriyorum.

Çapraz bağlarınızdan öperim.


Tüttüren Kartal