23 Temmuz 2013 Salı

Uzaktan Tanışırdık.


bir çirkin adamdı
geçerdi sokaktan ıslık çalarak
yağmurlu havalarda paltosunun yakasını kaldırmazdı
cesur adımlar atardı
yürürken keşfederdi sanki ayağın altında kalanları
yola kaçan topa öyle vururdu ki
ulan babanda mı topçuydu bee
sigarasından bir duman çektimi
benim ciğerim yanardı, belli etmezdim
çok düşünmüşlüğüm vardır
nereden gelir, nereye gider bu çirkin adam
çirkinliğini saklamak için mi kırmızı bir atkı taşır boynunda
ağaçlarla konuşması da mı çirkinliğinden

bir sabah bir baktım bizim çocuklar toplanmışlar fısır fısır
gece vurmuşlar o çirkin adamı sokak başında
dalda çiçek yoktu
üstelik zemheri kış
ortalık hanımeli kokuyor
orada söylediler;
gömleğinin cebinden şiir çıkmış
aynasızlar almadan almış bizimkiler
anlamadığımız kelime yığınını halen saklarız;
dayan kitap ile
dayan iş ile
tırnak ile, düş ile..

ve o gün bu gündür belimde bir mızıka taşırım.


Çağdaş Ünbal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder