12 Mayıs 2014 Pazartesi

Bir Hatıram Var, Hatırlamadığım.


-yüreğim geriliyor-

uçlarından çekiştirip iki kız çocuğu
saat yönünün tersine sallıyorlar
yetmiyor, bir de
kısacık saçları olan
mavi kazaklı bir kız çocuğu
kelebek kalbiyle senkronize zıplıyor etrafımda
bir, iki, üç, dört
yüreğim soluk soluğa
akşamın olmasına çok var mı?

babası işten dönerken
bilhassa bu yolu kullanıyor.
kürek tutmaktan sertleşen ellerini daldırır gibi ılık bir suya-
okşasın diye kısacık saçlarını
bilhassa diyorum
bilhassa bu yolu kullanıyor
kırk, kırk bir, kırk iki, kırk üç

babam gelene kadar zıplayabilirim diyor
dilimizi müthiş kullanıyor
ve üstelik haklı, zıplayabilir
yetmiş üç, yetmiş dört, yetmiş beş
-yüreğim daralıyor-
uzun saçlı kızlar hile yapıyor
kısacık saçları olan
mavi kazaklı kız dayanıyor

-yüreğim boşa çıkıyor-

babasının yevmiyesine ekleyip yüz dört sayısını
acı'acına kalkıyor sofradan
ve unutmadan
yarın daha çok zıplamak için güç diliyor gökyüzünden
dua ile

-yüreğim dış kapıya asılıyor-

iyice bakıyorum
kısacık saçları olan
mavi kazaklı kız çocuğunun dizini düşleyen tok sokağa

aç kalkıyorum dünyadan.



Çağdaş Ünbal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder