2 Şubat 2013 Cumartesi

Bekleriz Beklemesine

Yine gel,
Bırakma bizi öksüz
Bak siliniyor siluetimiz resimlerden
Nehirler kurur mu bilmem ama
Köprü bükük kaldı,
Kuğular biçare
Kelamlar desen saçma sapan,
Yokluğun bir taş gibi ağır
Hava kasvetli
Su bulanık
Beni sorarsan 
Kuğular misali…

Bekleriz beklemesine de
Sen yine de bekletme,
Gözlerin kalmış kuytularda
Sinema salonlarında
Hep boş dolmuşlarda bir yanımız,
Terminaller kokuyor leş gibi
Bu kadar mı siner bir insan kokusu,
Gittin... Canımdan can gitti,
Ciğerlerim patladı ardından,
Koştum bahara yetiştim
Çiçek kokuları sundum sana
Hizmetkâr bir parfümeri çalışanı kılığında,
Cadde boyu insan oldum seninle karşılaşan
Belki hatırlarsın yüzümü yine gelirsen.
Kaleler yıkıldı
Hüzün işgali bu kolay mı 
Hangi taş dayanmış ki bu şehrin surları dayansın, 
Hem sen olmayınca
Mendil satmaya gelmiyor çocuklar
Öylece biliniyor sensizliğim,
Aşkın şairi kusursuz yatıyor yine
Eksik belki bir dua 
O da farkında 
Baksana yeşile çalmış hem de koyusuna,
Arka sokaklarda minareler birer birer göğü deliyor
Akşam olmaya yakın sis de koy verdi, bir bilsen.
Uzanasım var ovalara
Geldiğin gittiğin yollara,
Ekinler boyu başak olasım var
Geçerken sen boyun eğsem ben,
Hangi mola dakikası olayım ki
Çıkama soğukluğuma 
Bir güzel seyreyleyeyim seni üşümüşlüğünle,
Uykun olayım dinlen benimle,
Terminal olayım var bana
Öylece hayale yakın kelimeler.
Her şeyden öte tarih kokan bu kent olayım
Yine gel beni seyre
Fotoğraf çektir taş duvarlarım arasında
Bir iki dua belki
Çayımı iç 
Nehrimin üzerinde köprülerden geç
Karnını doyur bir güzel
Hepsinden âlâ gel de huzur ver 
Kov sisi 
Yıldızları seyretmenin başka çaresi yok,
Gel,
Başka yalvarma bilmez bu dik başlı şehir
Başka çağırmadı sevdiğini koyu yeşil ölü,
Bahar kokuları gibi 
Bastığın yerleri aydınlatarak,
Ölünün sözü canlanır gibi usumda
Mahşeri kalabalığa alnında mührün varmış gibi gel
Günahlarımızı yıkamaya,
Gel,
Yine gel,
Bekleriz beklemesine de, gel.



Çağdaş Ünbal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder