17 Şubat 2015 Salı
Şizofrenik Konuşmalar Eksi Beş
onu o derde sıva eyleyen
yüzünde gri bir susku sebebi
kazınmayı bekleyen fireler
ve yağmur damarları
dendrologları eyleyen
günebakanların arasında yetişen kenevir
hayaline estikçe
güneşe aç,
illegal ve a4
soruyorum kendisine;
kahvaltıyı bahçede yapar mısın?
yine gece olacaksa diye
üstelik zemherinin destek kuvvetiyle -susuyor-
perdeleri çekmemeye yeminli bir adam bu
beyazlamış yüzünde sivri sakallar
alnında boş kahvehane masaları
ben bu savaşı daha önce görmüştüm demeye getiriyor ya
bak bu yara da oradan diyerek dilini gösteriyor
görmelisiniz
az önce buradaydı.
Çağdaş Ünbal
Hep Nemli Kalacak Mezarlar İçin
çiçeklerim var
dolu dolu tomurcuk
haftada bir papatya çayı içer
kötü şiirler yazarım
ve güneşi gördüğümde günebakan edasıyla kırarım boynumu
bunu umuda yorsam da
ağrı filizlenir gömlek cebimde
yirmisekiz yaşındayım
ve korkuyorum
çünkü
ülkemin cehennem türevi oluşu
bütün dişlerimi çürütüyor
gerisi taze mezar
gerisi utanç.
Çağdaş Ünbal
8 Şubat 2015 Pazar
Sen Deklanşöre Basarken Benim Gördüğümdür.
bu gecelerin kabir suskunluğu
kışın uzadığına işaret değil de
sensizliğin bana tebliğidir.
seni ikna edecek şiiri düşledim' diyorsam
bu iyi haldir ya
vuslattan muaf tutulmuştur
yoksa
sağanak yağış uyarılarını dikkate alırdı şairler
saçlarını kuruturken gösterdiğin ciddiyeti buraya bırakıyorum
çünkü vapura saplanmış dalga kadar öfkeliyim
istemsiz filizlenen papatyaları toplamışım da
artık piç vermeyecekmiş gibi düzlükler
munzur öyle uzak
-umut hecelenmeden cümle bütünlüğü oluşmuş kadar-
Çağdaş Ünbal
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)