21 Haziran 2017 Çarşamba

Sensin Veli!



öfkesini yitirmiş yığınlardan sıyrılıp
bak sevgilim bu dağdır,
koynunda rüzgar yarığı
eteklerinde suret
uzaklarında elbet bir yerlerin
yahut penceresinde bir hastanın
penceresinde
hastanın

yani çerçeveye sığabildiği kadar
ve karanlık akşamları,
suretleri soğuk
ateş yanmışlığı da var yücesinde
peygamber ağırlamışlığı da
adına ne dersen!

simitten dökülen susamda kalori hesabı
ödem sökücüler ve bitki çayları
ter içinde akşamlar koşu yolunda
modernite bir semt adı!

definini bir kaba koymuş komşular
(-ay ne şeker)
paylaşılan kablosuz
ve allah biliyor ya dağın yalnızca adı!

ölen öldüğüyle kalıyor
perdeler hep stor
zaten ne peygamber kaldı
ne ateş
herkes teşhir ürünü!

bitti.





Çağdaş Ünbal




9 Haziran 2017 Cuma

Gün Sızıntısı.



nöbetçi bir lunapark şimdi yüreğim
bir demet turna katarı

bütün balkonlarından şehrin
pasajlarından,
ötesinden sonra
dağlarından ve tepelerinden
seğirtmiş,
toplanmış cümle çiçekler
rahmine karımın

gazeller serilmişten evvel
kiraz filizlenmiş
ekin ki
göğün altında bronz
ve toprak
hiç olmadığı kadar bereketli

ellerimde karıncalar.




Çağdaş Ünbal