ah şu baharın kıkırdaması
peygamberliğime put.
aramızdaki mesafe bir karış haritalarda
hele ki dağlar
mutlak surette varlar
oysa
yarim mayısa çalınmış iğdeye benzer
dudağında beni var
sevdama nokta.
keman konçertosundan sıyrılan toz
toprak piste zül
ve sallanan nal
koşmanın anlamını yitirdiğine delalet
yine de orada tutuşan bir başınalık
bilseniz nasıl müptelayım nasıl
portmantoda asılı sızı
ciğerime dökülen betonda ayak izi
yola mızıkasız çıkılmış da geri dönülecekmiş gibi -umut-
periyodik tablodan
ve müfredata uygun edebiyat kitaplarından bağımsız
dağlara çiçek isimleriyle seslenmek
hasretime duyusal nakış,
rahme düşmüş cemre
kedilere yük
ve nihayet bahar
dağların arasından denize akan bir banliyö treninde
dehşet sevda yüklüyken fikrim
raydan sızan ovanın bereketidir
ben sana geliyorum
ki bu deprem haritalarını sarartır.
Çağdaş Ünbal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder