terkedilmiş köy gibi durdum
yanmış evler ve
kimi çoktan yanmış evleri geçip
çocuk seslerinin asılı kaldığı geniş avlulara girdim
uzun soluklandım,
izlerini aradım
yanmış perde
yanmış tencere ve kireç
yanmış vatandaşlık umutları
üstüme sindi yankısı çığlıkların
ve senin ellerinde is
ellerin ki
berelenmiş dala çamur
ekine su
ve kuş yemişidir
ekine su
ve kuş yemişidir
yabanda, dağda, taşta..
aklına mukayyet olacak
seni oradan başka bir yere götürecek
-kader diyebilirsin-
allahım peygamberlerin sonuncusunu
erken atamışsın' dedirtecek bu zulüm
gelip bende nihayete erdi.
ovaya uyandığım bir sabah
daha uyuyanları uyandıracak
yataklarını ters düz edecek bu çığlığı
salmak geldiyse de içimden
dilime tutturduğum bir dua ile
geri döndüm bütün yolları
lanet olsun
yine defans.
Çağdaş Ünbal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder