bir eski zaman şairi
elbette ki kederden ölmemiştir sevgilim
ama kederden sararmıştır bunu bil.
kuruyan o derelerden bahsetmiyorum bile
ülkemde aktivist kederlenmeler rakı masalarında anca.
bir şey var dilimin ucunda
seçemiyorum şimdi bağışla.
ben sana şiir yazıyorum
ana dilimde
fakat uygun kelimeyi bulamıyorum sözlüklerde
-eksik mi yazıyorlar allah aşkına şu sözlükleri
ne zaman acımızı anlatmak istesek uygun kelime yok-
bulandırdıysam zihnini ne olur bağışla
bir ufak rakının yetmediği aylar bu aylar
direk girilmiyor mevzulara
zaten bu uzun gecelerde yokluğunu bir bir vuruyorum
bacağı kırık atlar misali
bana mısın demiyorlar
yokluk cenneti sanki mekanım
bir bir diriliyor yokluğun
çaresiz kalıyorum
konuyu değiştiriyorum
dereler diyorum kuruyorlar
kuşlar diyorum ölüyorlar.
bir takım aktivist kederlenmelerle geçiştiriyorum yokluğunu
fakat gece uzun sıra onlara da geliyor muhakkak
kaldırıp başımı uzunca sövüyorum ana dilimde
ki ana dilimdeki sövgülerin hiçbiri yok sözlüklerde.
sahi sevgilim
bu sözlüklerde neden derdimi anlatacağım kelimeler yok?
Çağdaş Ünbal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder