o kadar yoğun ki susmalarımız
kuşlar griye çalıyor
akşam üstleri zehri zemberek
titrek bir mızıka kulağımızı ıskalıyor
ağzımızın içinde ağır bir rutubet
iklim değişikliğine yoruluyor
cami önlerinde ezan vaktinden önce
haziranı ıslatan bulut parçacıkları
-rüzgarlardan bahsetmiyorum bile-
ellerimi ısıtsın diye çıkardığım hırıltı
anlam kazanıyor coğrafi eksenlerde
oysa biz seninle susmadayız
akşam üzeri
kuşların yoğun olduğu
bir şehrin cumhuriyet meydanında.
Çağdaş Ünbal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder