15 Temmuz 2013 Pazartesi

Yalnızlığın Badanasız Söylenişi

ne gariptir sevgilim
şu bulutun ansızın gölgelemesi balkonu
kedere meal
damlaması inceden
kuşların saçak altlarında bakışı

ne gariptir sevgilim
yalnızlığın panik havası
duvarların hep mi griye çalması
sonra o kuşlar
saçak altlarında mutlular sanki

buralarda keder diz boyu
yine de boğulmaya yetenekliyiz
soluk alıp verişimiz dengesiz
hep yalnız içilen sigaradan
kadehin bireyselliğinden
yalnızlıktan öte
kuşların mutluluğundan
yalnızlığa gömülen
kılıfını hazırlar bir nevi
kuşların konuyla alakası
yağmurun konumuzla alakasıyla teğet
yine de değiyor bir ucundan
yalnızlık dediğin
salonda kanepeyle televizyon arası kumanda mesafesi
ben bunu böyle yazıyorum sevgilim ama
sen sesli okuma olmayacak bir yerde
kaldıramayabilir kelimenin yükünü
incecik bedenleriyle serçeler

ne güzeldir sevgilim
hayalinin dolaştığı bir evde yalnız kalmak
camları açıp çıkmak evden
bir serçenin yuvaladığını hayal etmek
evin olmadık yerine
bu yüzden yalnızlığına koşan bir adam var sokakta
ben eve geçeyim cümleciği
buralarda umudun badanasız söylenişi

işte böyle düşünceler yüzünden perdeler sararıyor
küllük desen akciğer naklinde sırada
bulutlar bir başka yalnızın peşinde
kuşlar sıkılmışlar saçak altında
ben bir tekele uğrayıp geleyim
serçenin yuvalama ihtimali aklımda
kelimeye çarpan serçeyi dirilt
döndüğümde duvarları boyayalım.


Çağdaş Ünbal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder