ve söylemedik birbirimize
öldüğünü Ahmet'in
insanlığın batmakta olduğu çamur
üstü tozlanmış bir ahite kazınmıştı
öğle paydosları
çay saatleri
mütemadiyen kuluçkada kumru
sustuk
söyleyemedik öldüğünü Ahmet'in
bahsi açılmadı kararan yüreklerimizin
daksil ile sildiler mavi kimliklerin üzerini
değişmedi sömürünün olağan akışı
isimlerin üzeri beyazdı
gökyüzünde bulut nasıl durursa, öyle
sustuk
bahsini açmaya korktuk
ölenlerin
yirmili yaşlarda olduğunu.
Çağdaş Ünbal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder