'rüzgarın getirdiği sesin tercümesi'
hallaç eder, savururdu
o zamanlar öyleydi
ince hastalığa sürüklerdi adamı, sevdalar.
biz ölümleri takvimize ettik
en beğendiğimiz vakit akşamüstüydü
sevdalar
kavaklar boyu polen
herkeste bir alerjik akut.
orospular süpürüyor kaldırımları
saat sabahın dördü
Burçak'ın uykuları kaçmış
yayın evleri kapalı
bunları ben rüyamda görüyorum
görmek fiiline şaşarak.
-kokulu mum almak
platonik sevdalardan-
lili öldü
sevdiği adam kendini öldürdü
şiiri astılar sokak lambasına
ve deklare ettiler orospuları
kirlendi sokaklar
azdı alerjisi insanlığın
artık turna katarlarını cebinde taşıyor Mecnun
çöl sit alanı
balkonda kuluçkada kumru
vakit akşamüstünden hemen sonra
öldü lili
mecnun sahafta bir kitap arasında
üstelik alerjisi var toza
günde bir doz aerıus
ve aslında uyurken biz
gömüyoruz geride kalan günü
sabaha yırtılıyor kutsal bakireliğimiz
ağlamak temizlemiyor malesef yaşanacak günü
kırmızı kuşaklı sevdalar
yıldızların kırdığı kervanlar artık yoklar
bizler çanak tuttuk kaçakçılığına sevdalaşmaların
mecnunu gömdük yanan sahafta
lili kendini öldürdü
üstelik geçmişken seksenbeşini
orospular hamamı kapatıp
felekten tövbeler çalmaktaydılar
şiiri örttüm kumrunun üstüne
elimde kalan sevdayı koyarken altına
artık başının çaresine bakmalı
mum satıcıları
ve tüm alerji hastaları
şakaklarına şiir mi dayarlar
kavakları mı keserler, bilemem
hiçbir şey eskisi gibi değil artık
yumurtalar boş çıkınca
kumru nasıl deşiyorsa böğrünü
uyumadan evvel kapatın tabutunuzu
çünkü sabah olduğunda
gözleriniz kusabilir
kasıklarınız bulanabilir
kaldırımlar boyu sevda cesetlerinden
üstelik sevdaya inanmışken.
Çağdaş Ünbal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder