13 Nisan 2013 Cumartesi

İntihara Meyilli Şiir Dört

gecelerin akıp gidiyorsa duvarları izleyerek
kül tablalarının canı çıkmışsa közden
yine de benim söyleyeceklerim var deyip
sarılmışsan kaleme malum gecelerin birinde
ve ne aksidir ki yoksa kelimen heybende
gücenip incinme
bir işin yoktur haliyle meteliğe kurşun atarsın, bilirim 
cephede kurşunu tükenmiş askerde aynıdır
tek çare savaşa devam etmektir elindekilerle.

baharın gelmesi bir anlam ifade etmez
kırlangıçların yüzüne bakmazsın
annenin pazardan aldığı çiçek solar masanda
geçmişsindir artık bu taraftan
farklıdır biliyorum
tabure, tavan, ip 
kafanda bir tilki kovmuş diğerlerini
bir sigara halen yanar ki hep yanar tablanda 
camı aç ne olur
bak gecenin sonsuzluğuna
gerekirse seslen dünyaya açılan tek pencerenden
ey gecenin sonsuzluğu de
okkalı bir küfür savur 
ve yine gerekirse bir sigara daha yak
ki gerekecektir son nefesini aldığını düşününce
açmaya kıyamadığın viskiyi aç 
okuyup beğendiğin kitapları tekrar koy masaya
pazardan falan deme çiçek her yerde çiçektir
dört duvar arasında kıymetlidir oysa, sula.
tohumun sokulmadığı hücreleri düşün, arkadaşlarını
bir mektuba bir damla güneşe hasret yatan arkadaşlarını 
bende biliyorum elbet beş dakikası var sona erdirmenin
akan suyu durdurmanın, kör olmanın
haydi durma sarıl kaleme
anlat gökyüzünün anlamsız büyüklüğünü
biliyorum sen anlatabilirsin 
ölüme bu kadar yaklaşmışken gökyüzünün güzelliğini
titreyen ellerinde sigaralar söner elbet
anlat ateşin nasıl yaktığını
umudun tükendiği anlarda çiçeklerin önemini
sen anlat tutunmak için bahaneler bulmayı
yoksa sana bunları söyleyen ben
saplayacağım kalemi avuç içlerime 
bir peygamberi canlandıracağım düşümde
sona erdireceğim bu amatör oyunu
üstelik geceden sıyrılıp sabaha ulaşmışken
burnumda bir toprak kokusu.

Çağdaş Ünbal


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder