9 Nisan 2013 Salı

Şizofrenik Konuşmalar Dokuzyüzonüç

-pardon. Çakmağınızı alabilir miyim?

neydi ismin 
aman allahım hatırımda değil
sormuş muydum 
oysa o da hatırımdan çıkmış
siyah saçlarında çiçekli tokası
elinde kitabı
adı neydi 
sormamıştım 
ve belki o trene hiç binmemiştim
hatırımda değil
içtiğim biralar, kaçak sigaralar
sormuş olmalı mıyım ismini

merhaba. ben nereden geldiğini bilmeyen bir yolcuyum
aslında yokum
yani olmamaya meyilliyim.
affedersiniz korkutmak istemedim sizi
gerçi bir insan nasıl korkutulur bilmem ben
pek çok şeyi bilmem
isminizi mesela
oysa isminize dair bir çok halk türküsü vardır, olmalıdır
siz mi esnediniz
çok yaşayın.

sizi izliyorum bir süredir
sevdiğim bir kitaptaki bir cümleye benzettim burnunuzu
bir kaç kez tekrarladım içimden anımsayamadım ismini
var mıydınız siz?
hatırlamıyorum
kahretsin adınız da neydi sizin.
trende biletsiz sevda mı olurmuş hiç
affedin ne olur
hangi kitaptı çıkaramadım.
raylar mı?
bilmem, ben hiç trene binmedim.

o geçtiğimiz ekin tarlaları değil
kuş sürüleri
yok hayır hayır deve kuşu olmak için oldukça küçükler
evet biliyorum
hiç denizde deve kuşu görmedim
normalde görüp görmediğimi hatırlayamayacak kadar da sarhoşum 
trenin denizden gittiğini düşünecek kadar aptal.

burada mı ineceksiniz
tabi ki canım bunu bana söylemeyecek kadar akıllısınız
bavulları taşımanıza yardım etmemi ister misiniz?
kollarım mı yok
kuzum şaşırdınız mı siz 
kuşlar konuyor ya bakın dallarıma
dal benzetmesinin ardında bir uzvun olduğunu anlayacak kadar güzelsiniz 
ve bu konuşmayı üç saniye içinde unutacak kadar sağlıklı
yok hayır bende sağlıklıyım elbette
bu uzun sürede size düpedüz kara sevda besleyecek kadar hemde.

-Teşekkür ederim.
-Rica ederim.


"Çakmağınızı alabilir miyim ile rica ederim cümlecikleri arasında geçen, tahmini üç saniyelik diyaloğu okudunuz"


Çağdaş Ünbal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder